Duvarları Yeniden İnşa Etmek
Bölüm
14: Sil Baştan Başlamak, Nehemya 13:1-31 Kerem
Koç, APK, 4.Temmuz 2010
Giriş:
Bugün Nehemya kitabının son bölümündeyiz ve kitabımızı bitiriyoruz. Şöyle çok kısa olarak tekrar bakalım nelerden bahsetmiştik. Pers Kralının yanında çalışan Nehemya Rabbin yönlendirmesiyle atalarının kenti Yeruşalim'e gelmiş ve oradaki duvarları, kapıları onarıp topluluğu tekrar Tanrı'ya tapan bir halk yapmak için uğraşmıştı. Bir çok düşman ona karşı gelmişti fakat o Tanrı'dan aldığı çağrıyı biliyordu. Bunun için pes etmeden halkla beraber tüm duvarları inşa edip kendilerine zor ve uzun bir sürgün hayatı sonrası yaşanacak bir yer ve topluluk yarattılar. Tanrı sözünü kendilerine okuyan Yazıcı Ezra aracılığıyla da günahlarını görüp tövbe ettiler ve tekrar Rabbin yolunda yürümek için sözler verdiler, hatta yazılı bir antlaşma dahi yaptılar, ardındanda şehirlerini ve kendilerini Rabbin işine adadılar. Herşey harikaydı 12. bölümün sonuna kadar. İman yolculukları şemasal olarak sanki hep yukarı çıkıyordu. Nehemya bu 12 bölümün ardından tekrar Susa kentine Kralın yanına çalışmaya döndü ve şimdi okuyacağımız bu bölüm yıllar sonra tekrar Yeruşalim'e geldiği zaman ki karşılaştığı manzaradır.
Okuma: Nehemya 13:1-31
Neden Nehemya 13 Yazıldı?
Belkide Nehemya kitabı 12. bölümün sonunda bitseydi harika bir mutlu son olurdu. Herşey çözülmüş insanlar Tanrı'ya dönmüş, tövbe ve tapınmada Rabbe yönelmiş bir hayata sahip olmuş olurlardı... Ne harika bir son olurdu, ancak hayat böyle değil, günah hayatımızın her yanında bizi rahatsız ediyor ve Tanrı sözüde hayatın bize böyle olmadığını gösteriyor.
Moavlılar Sorunu:
Çok ilginç bir biçimde ayetler zor bir problemle başlıyor. Yasa'da yazan bir konuya göre Moavlı ve Ammonluların Tanrı'nın halkına giremediklerini öğrenen halk yabancıları kendi halklarından uzak tutuyorlar. Moavlı ve Ammonluların yapmış olduğu ciddi günahlarından dolayı bir lanet altına girmişlerdi. Irkçı bir durum gibi görülebilecek olayda aslında problem ülkeler arasında ki farktan değil ama Tanrı'ya inanan ve onun ardı sıra giden halk ile Tanrı halkına lanet eden bir halk arasında ki problemdir. Bugün'de Tanrı'ya ve halkına lanet eden bir kişinin Rabbin Krallığında yeri yoktur. Aslında Moavlı olupta İsrail'in Tanrı'sına inanan bir kişininde bir anlamda İsrailli yani Tanrı'ya tapınan halkta olduğuna kanaat getirebiliriz ki bunun en iyi örneği Rut'tur. Moavlı olupta İsrailli biriyle evlenen ve Rab Tanrı'ya inanan bir kişi olmuş ve Tanrı'nın halkına dahil olmuştur. Hatta Kral Davut'un büyük annesidir. İlginçtir ki Nehemya zamanında ki bu halk işin tadını kaçırmıştır ve İsrailli olmayanların yanına dahi yaklaşmamışlardır, fakat Ezra Tanrı'ya tapınan diğer ulus halklarını İsrail'e dahil etmiştir (Ezra 6:21).
Aynı Problemler:
Diğer bahsettiğimiz bir çok problem olsada aslında geçtiğimiz haftalar boyunca devamlı olarak üzerlerine vurduğumuz noktalar olduğu için her konuyu tek tek ele almayacağım fakat genel olarak bakacağım bugün.
Nehemya'nın gelişiyle düzelen Tanrı halkı, Nehemya'nın bir süre için ayrılmasıyla tekrar bozuluyor. Aslında bu bizim hikayelerimize de benziyor öyle değil mi? Bizde tövbe ediyoruz ve tekrar günah işliyoruz, bir daha yapmayacağız diyoruz fakat tekrar yapıyoruz. Ya da bizlerde gözlerimizi bazen liderlere dikerek yaşıyoruz Tanrı'ya bakmamız gerekirken. Dolayısıyla İsrail'in öyküsü Kilise'nin öyküsüdür, günahla baş edemeyen fakat kurtarıcıya ihtiyacı olan halkın öyküsü.
Kutsal Kitap çevirimizde ki notta Nehemya'nın son yenilikleri ya da başka yerlerde son reformları diye notlar görüyoruz, ancak aslında bu durum daha önceki yeniliklerin tekrarlanması mahiyetindedir. Yaptığı şeyler yeni yenilikler değil fakat zaten daha önceden el attığı konulardır. Nehemya 10. bölümde bu konuların her biri hakkında detaylı olarak konuşmuştuk.
Tapınak, Levililer ve Finansal Sorunlar: Nehemya tekrar döndüğünde aslında iyi bir Tanrı adamı ve lider olan Elyaşiv'in Nehemya'nın düşmanlarından bir olan Toviya'ya Tapınakta yer verdiğini görüyor, hatta bununlada kalınmamış fakat Tanrı'nın hizmeti için çalışan Levililerin alacakları verilmemiş. Tapınak ihmal edilmiş. Tanrı'nın konutunu kimse umursamamış insanlar kendi hayatlarına ve eğlencelerine dönmüşler. Bu Nehemya'nın öfkelenmesine neden oluyor tabii ki ve Tapınağı temizletiyor ve Toviya'nın eşyalarınıda dışarı atıyor. Nehemya'nın bu tavrı biraz ağır gelebilir fakat onun öfkesinin kişisel bir durum olmadığını görmemiz gerekir. İsa'da benzer bir tepkiyle Tapınakta yiyecek, içecek, hayvan satanların masalarını devirip, “Babamın evini haydut inine çevirmişsiniz” deyişini unutmayalım. Nehemya sil baştan finansal sorunlara el atıyor ve halkı tekrar doğru işlere yönlendiriyor.
Şabat Sorunu: İkinci temel sorun ise yine daha önceleri tövbe ettikleri Şabat günü sorunuydu. Malesef bugünde Kiliselerimizde ki önemli sorunlardan biridir. Hristiyan özgürlüğü adı altında inanlıların bir arada Tanrı'ya tapınması ve paydaşlıkta bulunmaları karşıtında vaazlar dinliyor ya da yazılar okuyoruz. Çok açıkça belirtmeliyim ki, günümüzde ki kişiselci Hristiyan anlayışı ne Kilise tarihinin bir parçasıdır ne de Tanrı sözünün. Kutsal Kitapta bazı ilahiyatsal konular vardır ki neredeyse her noktada karşımıza çıkar ve bunların en başında İnanlının kendi başına kalmaması ve Tanrı'nın bedeni ile hareket etmesi ve bu bedenin hep beraber Tanrı'yı yüceltmesi, ondan öğrenmesi gerektiği vurgulanır. Başlangıçtan beri yanlızlığa değil ama beraberliğe yönlendiren bir Tanrımız vardır ki bir karı koca olarak, bir aile olarak, bir İsrail olarak, bir Kilise olarak, bir beden olarak öğretide, paydaşlıkta ve tapınmada Tanrı benzerliğinde olmamız gerektiği vurgulanır. Hatta sadece Tapınağı destekleme konusuda değildir problem, ama aynı zamanda Tapınakta çalışan Levililerin günlük maaşlarınıda alamaması bir problemdir. Topluluğun tapınmasına yardımcı olan bu eğitimli insanları bile kayırmıyor halk, çünkü tapınmıyorlar. Yaratılıştan beri Kutsal Kitabın her yerinde “Tanrı için bir günü ayırma” konusunu görürüz ve bu halkın hep beraber haftalarının bir günlerini Tanrı'ya ayırdıklarına şahit oluruz. Bizlerde prensip olarak haftanın bir gününde dinlenip Rable ve Kilisemiz yani kardeşlerimizle zaman geçirmeliyiz. Nehemya, finansal sorunları çözümlemeye çalıştığı gibi, sil baştan şabat sorununa da el atıyor.
İlişkilerde Sorunlar:
Son sorun belkide bizim için en zor olan problemlerden birisi “evlilik seçimi”. Kutsal Kitap bir çok yerde net biçimde inanlı olan kişilerle evlenmemiz gerektiği konusunu gündeme getiriyor. Daha öncede bahsettiğimiz gibi, dua eden, ilahi söyleyen, Kutsal Kitap okuyan, Kilise'ye giden, hizmet eden, Tanrı'nın sözünü duyuran ve en önemlisi Ahlaki anlamda tamamiyle Hristiyan yaşamına kendini vermiş olan birinin cinsel, maddesel, fiziksel ve ruhsal olarak paydaşlığın olduğu ve aile dediğimiz, çocuklarıda kapsayan bir kurumda İsa Mesih'e inanmayan birisi ile bir arada olmaları mümkün değildir. Öyle ki bazen iki Hristiyan bile evliliklerinde ağır ve zor zamanlar geçirebilir ki aynı temellere kurulmamış bir yaşam biçimi seçen insanlar nasıl olurda böyle ciddi bir kuruma birlikte başlayabilirler. Sadece mantıksal anlamda saçma değildir ancak Kutsal Kitap'tada Tanrı kendisine inanan kişinin yine kendisine inanan birisiyle evlenmesini buyurur ki bu bölümde de nasıl bir problem olduğunu görüyoruz. Moavlı kadınlarla evlenmiş olan İsrailliler var. Tabii ki bu duruma ülke farkı değil ama inanç farkı olarak bakıyoruz yani Moavlı burada Tanrı tanımaz halk olarak İsrail ise Tanrı'ya tapan halkı temsil ediyor. Moavlı kadınlaradn olan çocuklar dahi İbranice konuşmuyor, oysa ki Tanrı sözü İbranice (Eski Antlaşma Zamanı) öyle değil mi? Yani Tanrı sözünü öğrenemiyor bu çocuklar, Tanrı'ya inanan ve ardı sıra giden bireyler olarak yetiştirilmesi gerekirken kendi dillerini bile öğrenmediklerini görüyoruz. Bu duruma kızan Nehemya öyle sinirleniyor ki, adamların saçlarını başlarını yolup dövüyor. O kadar ilginçki aslında aynı dönemde yaşamış olan Ezra aynı durumda sinirlenip kendi saçını yoluyor ve kendini dövüyor. İki farklı karakter fakat ortada ciddi bir günah. Süleyman gibi Tanrı aşkı ile yanan bir kişiye bile putlar yaptırabiliyor putperest kadınlar. Nehemya sil baştan ilişkilerle ilgili sorunlara el atıyor.
Nehemya Sil Baştan Başlıyor:
Her birimiz hayatımızı bazı dönemlerinde, bağış konusunda, evlilik konusunda ve Tanrı'ya ayırdığımız tapınma günü konusunda günahlar işliyoruz. Fakat mesele ne kadar hangi günahı işlediğimiz değil, fakat nasıl bir yürekle Rabbe geldiğimizdir çünkü her birimiz günahlar işlemişizdir hayatımızda. Nehemya bir lider olarak topluluğunu yönlendirdi ve “sil baştan, yine, yeniden” başladı. Pes etmedi, yılmadı, zorluklardan ve dönmedi çağırıldığı yoldan, çünkü Tanrı’nın yaşayan bir Tanrı olduğunu biliyordu. Keşke Nehemya 12 bölüm olsaydı da, filmin sonu mutlu bitseydi. Biz artık 90larda HBB kanalında oynayan o eski hint filmlerini izlemiyoruz değil mi? Tam “mutlu sonla bitti, adamla kadın son sahnede dans etmeye başladı ohh” derken, mafya gelir adamı vururdu, ya da ne bileyim adam kanser olduğunu öğrenirdi veya kadının gözleri birden kör olurdu. O eski hint filmleri bir yerde işin tadını kaçırırdı. Biz kültür olarak efsanevi filmleri seviyoruz, zaferli filmler, aşkla sonuçlanan sonlar. Nehemya’nın sonu bir hint filmi gibi belkide, Tanrı ve Halkı tekrar kutsallık çerçevesinde bir ilişki içerisinde fakat, bir bakıyorsun ki, halk ahlaksızlığa yönelmiş. İsyankarın, ahlaksızın ve söz dinlemezin sonu Hint filmleri gibi oluyor. Ancak ne mutlu ki Nehemya 13 orada ve bizlere bir şeyler öğretmek için var, her ne kadar halkın tekrar tövbe ettiğini ve işleri yoluna koyduğunu görsekte, biz biliyoruz ki verdiğimiz sözlerden dönüyoruz. Biz bugün Nehemya kitabını bitiriyoruz ama bu vaaz ve okuduğumuz bu ayetler sizler için yeni bir başlangıç olsun. İşlediğimiz tüm günahların tövbesi için bir başlangıç, yapmamız gerekenler için yeni bir başlangıç belkide, ya da hayatımızın önemli bir dönemine başlangıç, kimbilir belki de isyankarlıklarımızı bırakıp dönmek için bir başlangıç… Ama yaptığımız bu başlangıçta Rabbi yüceltmeyi ve ona benzerlikte değişmeyi arzulayalım.
Belkide bugün içinizde ki o boşluğu doldurmak için buradasınız, bir şeylerin eksik, bir şeylerin düzensiz, bir şeylerin doğru olmadığının farkındasınız. O zaman sizde bir başlangıç yapın, bu boşluğu doldurabilecek tek kişi İsa Mesih’tir. Mesih bizlerin günahları için öldü, gömüldü ve üçüngü gün dirilip daha sonrada göğe alındı ki ona iman eden her bir kişide günahlarından aklanıp yeni bir yaşama dirilsin. Yeniden bir başlangıç mı ihtiyacın; o zaman doğru yerdesin. Nehemya tarihi olarak Kutsal Kitabın son kitabıdır ve kitap Nehemya’nın saç sakal yolup günahkar halkı azarlamasıyla biter. Binlerce yıllık Tanrı’nın lütuf öyküsü tekrar halkının günahıyla sonuçlanır. Kutsal Kitap devamlı olarak Tanrı’nın lütfuna ve sevgisine karşın insanın isyanını ve günahını irdeler ve Kutsal Kitap aynı zamanda, bu günahların sadece ve sadece Mesih aracılığıyla temizlenebileceğini vurgular.
Güneşin her doğumu, yeni bir güne başlangıçtır ve yeniden başlamak için geç değildir.
Giriş:
Bugün Nehemya kitabının son bölümündeyiz ve kitabımızı bitiriyoruz. Şöyle çok kısa olarak tekrar bakalım nelerden bahsetmiştik. Pers Kralının yanında çalışan Nehemya Rabbin yönlendirmesiyle atalarının kenti Yeruşalim'e gelmiş ve oradaki duvarları, kapıları onarıp topluluğu tekrar Tanrı'ya tapan bir halk yapmak için uğraşmıştı. Bir çok düşman ona karşı gelmişti fakat o Tanrı'dan aldığı çağrıyı biliyordu. Bunun için pes etmeden halkla beraber tüm duvarları inşa edip kendilerine zor ve uzun bir sürgün hayatı sonrası yaşanacak bir yer ve topluluk yarattılar. Tanrı sözünü kendilerine okuyan Yazıcı Ezra aracılığıyla da günahlarını görüp tövbe ettiler ve tekrar Rabbin yolunda yürümek için sözler verdiler, hatta yazılı bir antlaşma dahi yaptılar, ardındanda şehirlerini ve kendilerini Rabbin işine adadılar. Herşey harikaydı 12. bölümün sonuna kadar. İman yolculukları şemasal olarak sanki hep yukarı çıkıyordu. Nehemya bu 12 bölümün ardından tekrar Susa kentine Kralın yanına çalışmaya döndü ve şimdi okuyacağımız bu bölüm yıllar sonra tekrar Yeruşalim'e geldiği zaman ki karşılaştığı manzaradır.
Okuma: Nehemya 13:1-31
Neden Nehemya 13 Yazıldı?
Belkide Nehemya kitabı 12. bölümün sonunda bitseydi harika bir mutlu son olurdu. Herşey çözülmüş insanlar Tanrı'ya dönmüş, tövbe ve tapınmada Rabbe yönelmiş bir hayata sahip olmuş olurlardı... Ne harika bir son olurdu, ancak hayat böyle değil, günah hayatımızın her yanında bizi rahatsız ediyor ve Tanrı sözüde hayatın bize böyle olmadığını gösteriyor.
Moavlılar Sorunu:
Çok ilginç bir biçimde ayetler zor bir problemle başlıyor. Yasa'da yazan bir konuya göre Moavlı ve Ammonluların Tanrı'nın halkına giremediklerini öğrenen halk yabancıları kendi halklarından uzak tutuyorlar. Moavlı ve Ammonluların yapmış olduğu ciddi günahlarından dolayı bir lanet altına girmişlerdi. Irkçı bir durum gibi görülebilecek olayda aslında problem ülkeler arasında ki farktan değil ama Tanrı'ya inanan ve onun ardı sıra giden halk ile Tanrı halkına lanet eden bir halk arasında ki problemdir. Bugün'de Tanrı'ya ve halkına lanet eden bir kişinin Rabbin Krallığında yeri yoktur. Aslında Moavlı olupta İsrail'in Tanrı'sına inanan bir kişininde bir anlamda İsrailli yani Tanrı'ya tapınan halkta olduğuna kanaat getirebiliriz ki bunun en iyi örneği Rut'tur. Moavlı olupta İsrailli biriyle evlenen ve Rab Tanrı'ya inanan bir kişi olmuş ve Tanrı'nın halkına dahil olmuştur. Hatta Kral Davut'un büyük annesidir. İlginçtir ki Nehemya zamanında ki bu halk işin tadını kaçırmıştır ve İsrailli olmayanların yanına dahi yaklaşmamışlardır, fakat Ezra Tanrı'ya tapınan diğer ulus halklarını İsrail'e dahil etmiştir (Ezra 6:21).
Aynı Problemler:
Diğer bahsettiğimiz bir çok problem olsada aslında geçtiğimiz haftalar boyunca devamlı olarak üzerlerine vurduğumuz noktalar olduğu için her konuyu tek tek ele almayacağım fakat genel olarak bakacağım bugün.
Nehemya'nın gelişiyle düzelen Tanrı halkı, Nehemya'nın bir süre için ayrılmasıyla tekrar bozuluyor. Aslında bu bizim hikayelerimize de benziyor öyle değil mi? Bizde tövbe ediyoruz ve tekrar günah işliyoruz, bir daha yapmayacağız diyoruz fakat tekrar yapıyoruz. Ya da bizlerde gözlerimizi bazen liderlere dikerek yaşıyoruz Tanrı'ya bakmamız gerekirken. Dolayısıyla İsrail'in öyküsü Kilise'nin öyküsüdür, günahla baş edemeyen fakat kurtarıcıya ihtiyacı olan halkın öyküsü.
Kutsal Kitap çevirimizde ki notta Nehemya'nın son yenilikleri ya da başka yerlerde son reformları diye notlar görüyoruz, ancak aslında bu durum daha önceki yeniliklerin tekrarlanması mahiyetindedir. Yaptığı şeyler yeni yenilikler değil fakat zaten daha önceden el attığı konulardır. Nehemya 10. bölümde bu konuların her biri hakkında detaylı olarak konuşmuştuk.
Tapınak, Levililer ve Finansal Sorunlar: Nehemya tekrar döndüğünde aslında iyi bir Tanrı adamı ve lider olan Elyaşiv'in Nehemya'nın düşmanlarından bir olan Toviya'ya Tapınakta yer verdiğini görüyor, hatta bununlada kalınmamış fakat Tanrı'nın hizmeti için çalışan Levililerin alacakları verilmemiş. Tapınak ihmal edilmiş. Tanrı'nın konutunu kimse umursamamış insanlar kendi hayatlarına ve eğlencelerine dönmüşler. Bu Nehemya'nın öfkelenmesine neden oluyor tabii ki ve Tapınağı temizletiyor ve Toviya'nın eşyalarınıda dışarı atıyor. Nehemya'nın bu tavrı biraz ağır gelebilir fakat onun öfkesinin kişisel bir durum olmadığını görmemiz gerekir. İsa'da benzer bir tepkiyle Tapınakta yiyecek, içecek, hayvan satanların masalarını devirip, “Babamın evini haydut inine çevirmişsiniz” deyişini unutmayalım. Nehemya sil baştan finansal sorunlara el atıyor ve halkı tekrar doğru işlere yönlendiriyor.
Şabat Sorunu: İkinci temel sorun ise yine daha önceleri tövbe ettikleri Şabat günü sorunuydu. Malesef bugünde Kiliselerimizde ki önemli sorunlardan biridir. Hristiyan özgürlüğü adı altında inanlıların bir arada Tanrı'ya tapınması ve paydaşlıkta bulunmaları karşıtında vaazlar dinliyor ya da yazılar okuyoruz. Çok açıkça belirtmeliyim ki, günümüzde ki kişiselci Hristiyan anlayışı ne Kilise tarihinin bir parçasıdır ne de Tanrı sözünün. Kutsal Kitapta bazı ilahiyatsal konular vardır ki neredeyse her noktada karşımıza çıkar ve bunların en başında İnanlının kendi başına kalmaması ve Tanrı'nın bedeni ile hareket etmesi ve bu bedenin hep beraber Tanrı'yı yüceltmesi, ondan öğrenmesi gerektiği vurgulanır. Başlangıçtan beri yanlızlığa değil ama beraberliğe yönlendiren bir Tanrımız vardır ki bir karı koca olarak, bir aile olarak, bir İsrail olarak, bir Kilise olarak, bir beden olarak öğretide, paydaşlıkta ve tapınmada Tanrı benzerliğinde olmamız gerektiği vurgulanır. Hatta sadece Tapınağı destekleme konusuda değildir problem, ama aynı zamanda Tapınakta çalışan Levililerin günlük maaşlarınıda alamaması bir problemdir. Topluluğun tapınmasına yardımcı olan bu eğitimli insanları bile kayırmıyor halk, çünkü tapınmıyorlar. Yaratılıştan beri Kutsal Kitabın her yerinde “Tanrı için bir günü ayırma” konusunu görürüz ve bu halkın hep beraber haftalarının bir günlerini Tanrı'ya ayırdıklarına şahit oluruz. Bizlerde prensip olarak haftanın bir gününde dinlenip Rable ve Kilisemiz yani kardeşlerimizle zaman geçirmeliyiz. Nehemya, finansal sorunları çözümlemeye çalıştığı gibi, sil baştan şabat sorununa da el atıyor.
İlişkilerde Sorunlar:
Son sorun belkide bizim için en zor olan problemlerden birisi “evlilik seçimi”. Kutsal Kitap bir çok yerde net biçimde inanlı olan kişilerle evlenmemiz gerektiği konusunu gündeme getiriyor. Daha öncede bahsettiğimiz gibi, dua eden, ilahi söyleyen, Kutsal Kitap okuyan, Kilise'ye giden, hizmet eden, Tanrı'nın sözünü duyuran ve en önemlisi Ahlaki anlamda tamamiyle Hristiyan yaşamına kendini vermiş olan birinin cinsel, maddesel, fiziksel ve ruhsal olarak paydaşlığın olduğu ve aile dediğimiz, çocuklarıda kapsayan bir kurumda İsa Mesih'e inanmayan birisi ile bir arada olmaları mümkün değildir. Öyle ki bazen iki Hristiyan bile evliliklerinde ağır ve zor zamanlar geçirebilir ki aynı temellere kurulmamış bir yaşam biçimi seçen insanlar nasıl olurda böyle ciddi bir kuruma birlikte başlayabilirler. Sadece mantıksal anlamda saçma değildir ancak Kutsal Kitap'tada Tanrı kendisine inanan kişinin yine kendisine inanan birisiyle evlenmesini buyurur ki bu bölümde de nasıl bir problem olduğunu görüyoruz. Moavlı kadınlarla evlenmiş olan İsrailliler var. Tabii ki bu duruma ülke farkı değil ama inanç farkı olarak bakıyoruz yani Moavlı burada Tanrı tanımaz halk olarak İsrail ise Tanrı'ya tapan halkı temsil ediyor. Moavlı kadınlaradn olan çocuklar dahi İbranice konuşmuyor, oysa ki Tanrı sözü İbranice (Eski Antlaşma Zamanı) öyle değil mi? Yani Tanrı sözünü öğrenemiyor bu çocuklar, Tanrı'ya inanan ve ardı sıra giden bireyler olarak yetiştirilmesi gerekirken kendi dillerini bile öğrenmediklerini görüyoruz. Bu duruma kızan Nehemya öyle sinirleniyor ki, adamların saçlarını başlarını yolup dövüyor. O kadar ilginçki aslında aynı dönemde yaşamış olan Ezra aynı durumda sinirlenip kendi saçını yoluyor ve kendini dövüyor. İki farklı karakter fakat ortada ciddi bir günah. Süleyman gibi Tanrı aşkı ile yanan bir kişiye bile putlar yaptırabiliyor putperest kadınlar. Nehemya sil baştan ilişkilerle ilgili sorunlara el atıyor.
Nehemya Sil Baştan Başlıyor:
Her birimiz hayatımızı bazı dönemlerinde, bağış konusunda, evlilik konusunda ve Tanrı'ya ayırdığımız tapınma günü konusunda günahlar işliyoruz. Fakat mesele ne kadar hangi günahı işlediğimiz değil, fakat nasıl bir yürekle Rabbe geldiğimizdir çünkü her birimiz günahlar işlemişizdir hayatımızda. Nehemya bir lider olarak topluluğunu yönlendirdi ve “sil baştan, yine, yeniden” başladı. Pes etmedi, yılmadı, zorluklardan ve dönmedi çağırıldığı yoldan, çünkü Tanrı’nın yaşayan bir Tanrı olduğunu biliyordu. Keşke Nehemya 12 bölüm olsaydı da, filmin sonu mutlu bitseydi. Biz artık 90larda HBB kanalında oynayan o eski hint filmlerini izlemiyoruz değil mi? Tam “mutlu sonla bitti, adamla kadın son sahnede dans etmeye başladı ohh” derken, mafya gelir adamı vururdu, ya da ne bileyim adam kanser olduğunu öğrenirdi veya kadının gözleri birden kör olurdu. O eski hint filmleri bir yerde işin tadını kaçırırdı. Biz kültür olarak efsanevi filmleri seviyoruz, zaferli filmler, aşkla sonuçlanan sonlar. Nehemya’nın sonu bir hint filmi gibi belkide, Tanrı ve Halkı tekrar kutsallık çerçevesinde bir ilişki içerisinde fakat, bir bakıyorsun ki, halk ahlaksızlığa yönelmiş. İsyankarın, ahlaksızın ve söz dinlemezin sonu Hint filmleri gibi oluyor. Ancak ne mutlu ki Nehemya 13 orada ve bizlere bir şeyler öğretmek için var, her ne kadar halkın tekrar tövbe ettiğini ve işleri yoluna koyduğunu görsekte, biz biliyoruz ki verdiğimiz sözlerden dönüyoruz. Biz bugün Nehemya kitabını bitiriyoruz ama bu vaaz ve okuduğumuz bu ayetler sizler için yeni bir başlangıç olsun. İşlediğimiz tüm günahların tövbesi için bir başlangıç, yapmamız gerekenler için yeni bir başlangıç belkide, ya da hayatımızın önemli bir dönemine başlangıç, kimbilir belki de isyankarlıklarımızı bırakıp dönmek için bir başlangıç… Ama yaptığımız bu başlangıçta Rabbi yüceltmeyi ve ona benzerlikte değişmeyi arzulayalım.
Belkide bugün içinizde ki o boşluğu doldurmak için buradasınız, bir şeylerin eksik, bir şeylerin düzensiz, bir şeylerin doğru olmadığının farkındasınız. O zaman sizde bir başlangıç yapın, bu boşluğu doldurabilecek tek kişi İsa Mesih’tir. Mesih bizlerin günahları için öldü, gömüldü ve üçüngü gün dirilip daha sonrada göğe alındı ki ona iman eden her bir kişide günahlarından aklanıp yeni bir yaşama dirilsin. Yeniden bir başlangıç mı ihtiyacın; o zaman doğru yerdesin. Nehemya tarihi olarak Kutsal Kitabın son kitabıdır ve kitap Nehemya’nın saç sakal yolup günahkar halkı azarlamasıyla biter. Binlerce yıllık Tanrı’nın lütuf öyküsü tekrar halkının günahıyla sonuçlanır. Kutsal Kitap devamlı olarak Tanrı’nın lütfuna ve sevgisine karşın insanın isyanını ve günahını irdeler ve Kutsal Kitap aynı zamanda, bu günahların sadece ve sadece Mesih aracılığıyla temizlenebileceğini vurgular.
Güneşin her doğumu, yeni bir güne başlangıçtır ve yeniden başlamak için geç değildir.