Duvarları Yeniden İnşa Etmek
Bölüm 9: Yeni Bir Topluluk Olabilmek, Nehemya 7:4-73 Kerem Koç, APK, 23 Mayıs 2010
Geçtiğimiz Haftaya Bakış:Nehemya Pers Kralının yanında çalışan bir görevli ve çok önemli bir işi var. Bir gün Tanrı'nın yönlendirişiyle atalarının kenti Yeruşalim'e dönüp yıkık kenti halkında yardımıyla onarmaya gidiyor ve Rabbin’de yardımıyla onarıyor. Birçok sıkıntıya rağmen Nehemya dimdik işin sonuna kadar geliyor. Nehemya duvarları tamir ediyor fakat iş bitmiyor, hala bir çok problemler çıkıyor.
Giriş: Aslında bu bölüm daha önce okuduğumuz 3. bölüme biraz benziyor, yine liste tarzı bir bölüm, evde okurken atlayacağınız bölümlerden. Biraz telefon rehberi havasıda var aslında. Biliyoruz ki Kutsal Kitap bizi öğretmek ve yola getirmek konusunda yararlıdır, onun için bu bölümüde atlamadan üzerinde duracağız.
Okuma: Nehemya 7:4-5a
Tanrı'nın Halkı:
Duvarların onarımı bitmişti fakat öyle görünüyor ki herşey tamamlanmamıştı. Şehir iyi durumdaydı fakat evler kötü durumdaydı, daha iyi bir resim çizmek istersek, şehirde bir toplum hayatı yoktu diyebiliriz. Yani taş duvar ayakta olabilirdi fakat insanlar yani topluluk bir arada değildi. Herkez başka bölgelere dağılmıştı. Nehemya bunun bir sıkıntı olduğunun farkına vardı. Onun için Rabbin yönlendirişiyle hareket ediyor ve halkı sayım için bir araya topluyor. Bunun nedenine değineceğiz. Fakat öncelikle sürgünden gelen ve Nehemya’nın bir araya topladığı bu insanlardan bahsedelim. Yaklaşık 1700 km yolculuk yapmış olan bu insanlar, aynı bizler gibi Tanrı’ya iman eden kişiler. Aynı bizim gibi normal işleri güçleri olan insanlar. Aynı bizler gibi sıkıntılar çekmiş insanlar. Aynı bizler gibi inanlı fakat bir türlü bir araya gelememiş insanlar. Fakat bu insanların isimleri Kutsal Kitap’ta yazılı ve bu insanlar birer inanlı olarak atalarının şehrine geri döndüklerini okuyoruz. Bu insanlar bir anlamda biziz kardeşlerim. Bu konuda hissettiklerimi hissetmenizi istiyorum, bu insanlar hayat kaygısı çeken, fakat inandıkları Rab uğruna sıkıntılara göğüs geren insanlar, ve inandıkları Rabbin yönlendirişiyle yeniden bir araya gelmeye çalışan kişiler, ve Nehemya’nın buyruğuyla bu adımı atıyorlar. Elbetteki onlarda bizler gibi günahlı kişiler ki bunu tekrar tekrar göreceğiz kitabın sonlarında. Beraber ancak bir beden bir güç olabileceklerini biliyorlar. Ne diyor Kutsal Kitap “Bir araya gelmekten vazgeçmeyin”, her ne kadar bazen fark etmesekte ya da kabul etmesekte ben bir inanlının Kilise'nin dışında durabileceğine inanmıyorum. Mesih İnanlısı Kilisenin bir parçasıdır ve sarsılmaz bir şekilde yürümek istiyorsa o zaman birlik, beraberlik, paydaşlık gibi Kilise'de yer alan öğeleri hayatının bir parçası yapmalıdır. Belki biraz sert olacak ama “Kilise'den uzak olan buna rağmen Mesih'de yaşadığını söyleyen kişilere inanmıyorum”, Mesih'te yaşayan inanlı Kilisenin bir parçasıdır, Kilise'ye gider, toplulukla tapınır, vaazlardan öğrenir, Sakramentleri paylaşır, Kilise disiplini altında saygı ile yaşar ve kendi iyiliği için bunlara bağlı kalır. Kilise'ye gitmeyen bir kişi, düzgün bir biçimde ruhsal besinini alamaz, tapınmada, kutlamada, paydaşlıkta Kilise ile bir olamaz ve bu Ruhsal hayattan kendini uzak tuttuğu için Şeytan'ın saldırılarına aynı şekilde karşı koyamaz. Hristiyan bunlardanda önce kendini toplulukta olmayı bir zevk sayar. Bunun için ben Kilise'ye gitmeyen, gittiğinde de toplantının tamamına katılmayan, katıldığında da kesin bir mazeret bulup erken ayrılan kişilerin ciddi bir iman problemi olduğuna inanıyorum. Maalesef son zamanlarda bazı radyolarda “Kilise'ye gitmenin o kadar da mühim olmadığı öğretiliyormuş”, her ne kadar Türkiye'de kendi kulağımla bunu duymadıysamda Kanada'da bunları duymuştum. Maalesef, bedende birliği anlatan ve kardeşlerin paydaşlığına ta yaratılıştan beri odaklanan Kutsal Kitabı bu şekilde yorumlamak kişiyi felaketten başka bir yere götürmez. Tekrar söylüyorum, bir Mesih İnanlısı için Kilise'nin dışında hayat yoktur. Elbette ki şehirlerinde Kilise olmayan kardeşleri bu gruptan ayrı tutabiliriz.
Soy Kütüğü ve Okuma: Nehemya 7:5b-73
v6 Sürgün olmuş bu insanların çoğu aslında Babil’de yani sürgün oldukları bölgede doğmuştu, dolayısıyla bu insanlar Yeruşalim’i görmemişlerdi fakat inandıkları Rabbin vaat ettiği topraklara ve Tanrı’nın Tapınağının olduğu şehre dönmek istediler. Başlarında önemli liderlerde vardı. Bu önderler eşliğinde tekrar arzuladıkları, istedikleri yuvalarına ve Tanrı merkezli hayatlarına dönecekler. Belki de biraz bizim durumumuza benziyor, bizde beraber hareket etmek istiyoruz, bizde birbirimizi seviyoruz, bizde bir topluluk olarak bir arada olmak istiyoruz ve Tanrı aynı burada olduğu gibi bizim isimlerimizide tek tek biliyor. Çünkü Tanrı halkını seven ve kayıran bir Rabdir, her birimizin ismini, kişiliğini, yüreğini bilir, bizi tanır, bizi sever.
V7-64 Aralarında bir kişiden çıkan kocaman soylar var, mesela 3930 kişilik bir soy var, Senalılar yada 2172 kişilik Paroşoğulları. Paroş adında bir adamdan gelen bir soy ve tüm soy inandıkları Rabbe itaat etmek için şehirlerine dönmüşler. Ne harika bir durum, düşünsenize kendi soyunuzdan bu kadar çok imanlı insan çıktığını. Ben oğlum Josiah’nın aynı benim gibi Rabbe hizmet eden birisi olmak isterim, hatta bu listede bazı önderler var ki tam 14 soyu Kahin olarak hizmet etmiş. Ne harika bir dua aslında, “Rab sen benim 14 soyumu sana hizmet eden insanlar olarak kutsa”. Liderler, Kahinler, Levililer, Ezgiciler, kapı görevlileri, herkez şehirlerine dönmüşler. Her biri tekrar Rabbe tapınan bir topluluk olmak için bir araya geliyor ve bir sayım yapılıyor bu insanların arasında. Tanrı herkesi bir araya getirip, bu işi tekrar beraberce nasıl düzeltebiliriz sorusunu sormaları için onları yönlendiriyor. Tekrar topluluğun ayağa kalkabilmesi için, tekrar kültürel, finansal açılardan kalkınabilmesi için ne yapabiliriz diye düşünmelerini yönlendiriyor. Bizde aynı düşüncelerle donatmalıyız zihnimizi, herbirimizi kayıran ve yüreklerimizi tek tek bilen Yüce Rab bizlerinde bir birlik ve topluluk olarak kaynaşmamızı, imanda güçlenmemizi ve beraber durmamızı teşvik ediyor.
Bağışlar:
Öyle görünüyor ki Rabbin planı var bu insanlarla, şehirdeki evler yıkılmış ve tekrar bir topluluk olmak için insanlar bir araya geliyor, hatta hayvanlarını bile getiriyorlar. Hep beraberler fakat evlerin onarılması hayatın tekrar başlayabilmesi için paraya ihtiyaçları var. Bu anlamda ailelerin başları öncülük yaparak ciddi yardımlar yapıyorlar. Bahsettiğimiz rakamlar yüzbinler, milyonlarla ölçülebilir. Öyle cebinde ki bozukluğu atmıyor adamlar. Topluluğun kalkınabilmesi ve daha iyi bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için herkes elini cebine atıyor ve gerekli olan kaynağı sağlıyorlar, evler inşa oluyor, topluluk evlerine yerleşiyor, tekrar tek bir beden olarak Rablerine özgürce tapınabilecekleri bir ortama sahip oluyorlar. Bu sadece topluluğumuzu ondalık ve bağışlarımızla desteklemek değil fakat aynı zamanda hizmetimizle, dualarımızla, teşviklerimizle desteklemek demek ki bu konuda kendimizi sınamalıız. Bizler gerçekten bunlara dikkat ediyor muyuz?
Son Söz:
Rabbimiz ve Kurtarıcımız olan İsa Mesih her birimizi tanıyor, yüreklerini biliyor ve bizleri seviyor. Onu kurtarıcı olarak kabul eden her kişinin adıda Yaşam kitabında yazılı. Sonsuz yaşama kavuşacaklar, o isimleri yaşam kitabında yazılı olanlar. Rabbimizde bizim bir topluluk olmamızı, aynı bedende durmamızı ve imanda güçlenmemizi arzuluyor. Bizde kardeşlerim bu Ruhsal savaşta günahtan uzak, fakat birbirimize ve Tanrı'ya yakın duralım.
Bir topluluk için gerekli olan sevgi ve imanda büyüme için gerekli olan şeyler bu bölümde de gördüğümüz konular aslında “bir araya gelme, sevgi, adanma ve destek” gibi konular bizlerin daha sorumlu inanlılar olabilmemiz için bizleri bina edecektir. Mesih kendi bedenini vererek bizlere sevginin ne demek olduğunu açıklamıştır, bizlerde aynı sevgide birbirimizi ve kilisemizi bina edelim.
Geçtiğimiz Haftaya Bakış:Nehemya Pers Kralının yanında çalışan bir görevli ve çok önemli bir işi var. Bir gün Tanrı'nın yönlendirişiyle atalarının kenti Yeruşalim'e dönüp yıkık kenti halkında yardımıyla onarmaya gidiyor ve Rabbin’de yardımıyla onarıyor. Birçok sıkıntıya rağmen Nehemya dimdik işin sonuna kadar geliyor. Nehemya duvarları tamir ediyor fakat iş bitmiyor, hala bir çok problemler çıkıyor.
Giriş: Aslında bu bölüm daha önce okuduğumuz 3. bölüme biraz benziyor, yine liste tarzı bir bölüm, evde okurken atlayacağınız bölümlerden. Biraz telefon rehberi havasıda var aslında. Biliyoruz ki Kutsal Kitap bizi öğretmek ve yola getirmek konusunda yararlıdır, onun için bu bölümüde atlamadan üzerinde duracağız.
Okuma: Nehemya 7:4-5a
Tanrı'nın Halkı:
Duvarların onarımı bitmişti fakat öyle görünüyor ki herşey tamamlanmamıştı. Şehir iyi durumdaydı fakat evler kötü durumdaydı, daha iyi bir resim çizmek istersek, şehirde bir toplum hayatı yoktu diyebiliriz. Yani taş duvar ayakta olabilirdi fakat insanlar yani topluluk bir arada değildi. Herkez başka bölgelere dağılmıştı. Nehemya bunun bir sıkıntı olduğunun farkına vardı. Onun için Rabbin yönlendirişiyle hareket ediyor ve halkı sayım için bir araya topluyor. Bunun nedenine değineceğiz. Fakat öncelikle sürgünden gelen ve Nehemya’nın bir araya topladığı bu insanlardan bahsedelim. Yaklaşık 1700 km yolculuk yapmış olan bu insanlar, aynı bizler gibi Tanrı’ya iman eden kişiler. Aynı bizim gibi normal işleri güçleri olan insanlar. Aynı bizler gibi sıkıntılar çekmiş insanlar. Aynı bizler gibi inanlı fakat bir türlü bir araya gelememiş insanlar. Fakat bu insanların isimleri Kutsal Kitap’ta yazılı ve bu insanlar birer inanlı olarak atalarının şehrine geri döndüklerini okuyoruz. Bu insanlar bir anlamda biziz kardeşlerim. Bu konuda hissettiklerimi hissetmenizi istiyorum, bu insanlar hayat kaygısı çeken, fakat inandıkları Rab uğruna sıkıntılara göğüs geren insanlar, ve inandıkları Rabbin yönlendirişiyle yeniden bir araya gelmeye çalışan kişiler, ve Nehemya’nın buyruğuyla bu adımı atıyorlar. Elbetteki onlarda bizler gibi günahlı kişiler ki bunu tekrar tekrar göreceğiz kitabın sonlarında. Beraber ancak bir beden bir güç olabileceklerini biliyorlar. Ne diyor Kutsal Kitap “Bir araya gelmekten vazgeçmeyin”, her ne kadar bazen fark etmesekte ya da kabul etmesekte ben bir inanlının Kilise'nin dışında durabileceğine inanmıyorum. Mesih İnanlısı Kilisenin bir parçasıdır ve sarsılmaz bir şekilde yürümek istiyorsa o zaman birlik, beraberlik, paydaşlık gibi Kilise'de yer alan öğeleri hayatının bir parçası yapmalıdır. Belki biraz sert olacak ama “Kilise'den uzak olan buna rağmen Mesih'de yaşadığını söyleyen kişilere inanmıyorum”, Mesih'te yaşayan inanlı Kilisenin bir parçasıdır, Kilise'ye gider, toplulukla tapınır, vaazlardan öğrenir, Sakramentleri paylaşır, Kilise disiplini altında saygı ile yaşar ve kendi iyiliği için bunlara bağlı kalır. Kilise'ye gitmeyen bir kişi, düzgün bir biçimde ruhsal besinini alamaz, tapınmada, kutlamada, paydaşlıkta Kilise ile bir olamaz ve bu Ruhsal hayattan kendini uzak tuttuğu için Şeytan'ın saldırılarına aynı şekilde karşı koyamaz. Hristiyan bunlardanda önce kendini toplulukta olmayı bir zevk sayar. Bunun için ben Kilise'ye gitmeyen, gittiğinde de toplantının tamamına katılmayan, katıldığında da kesin bir mazeret bulup erken ayrılan kişilerin ciddi bir iman problemi olduğuna inanıyorum. Maalesef son zamanlarda bazı radyolarda “Kilise'ye gitmenin o kadar da mühim olmadığı öğretiliyormuş”, her ne kadar Türkiye'de kendi kulağımla bunu duymadıysamda Kanada'da bunları duymuştum. Maalesef, bedende birliği anlatan ve kardeşlerin paydaşlığına ta yaratılıştan beri odaklanan Kutsal Kitabı bu şekilde yorumlamak kişiyi felaketten başka bir yere götürmez. Tekrar söylüyorum, bir Mesih İnanlısı için Kilise'nin dışında hayat yoktur. Elbette ki şehirlerinde Kilise olmayan kardeşleri bu gruptan ayrı tutabiliriz.
Soy Kütüğü ve Okuma: Nehemya 7:5b-73
v6 Sürgün olmuş bu insanların çoğu aslında Babil’de yani sürgün oldukları bölgede doğmuştu, dolayısıyla bu insanlar Yeruşalim’i görmemişlerdi fakat inandıkları Rabbin vaat ettiği topraklara ve Tanrı’nın Tapınağının olduğu şehre dönmek istediler. Başlarında önemli liderlerde vardı. Bu önderler eşliğinde tekrar arzuladıkları, istedikleri yuvalarına ve Tanrı merkezli hayatlarına dönecekler. Belki de biraz bizim durumumuza benziyor, bizde beraber hareket etmek istiyoruz, bizde birbirimizi seviyoruz, bizde bir topluluk olarak bir arada olmak istiyoruz ve Tanrı aynı burada olduğu gibi bizim isimlerimizide tek tek biliyor. Çünkü Tanrı halkını seven ve kayıran bir Rabdir, her birimizin ismini, kişiliğini, yüreğini bilir, bizi tanır, bizi sever.
V7-64 Aralarında bir kişiden çıkan kocaman soylar var, mesela 3930 kişilik bir soy var, Senalılar yada 2172 kişilik Paroşoğulları. Paroş adında bir adamdan gelen bir soy ve tüm soy inandıkları Rabbe itaat etmek için şehirlerine dönmüşler. Ne harika bir durum, düşünsenize kendi soyunuzdan bu kadar çok imanlı insan çıktığını. Ben oğlum Josiah’nın aynı benim gibi Rabbe hizmet eden birisi olmak isterim, hatta bu listede bazı önderler var ki tam 14 soyu Kahin olarak hizmet etmiş. Ne harika bir dua aslında, “Rab sen benim 14 soyumu sana hizmet eden insanlar olarak kutsa”. Liderler, Kahinler, Levililer, Ezgiciler, kapı görevlileri, herkez şehirlerine dönmüşler. Her biri tekrar Rabbe tapınan bir topluluk olmak için bir araya geliyor ve bir sayım yapılıyor bu insanların arasında. Tanrı herkesi bir araya getirip, bu işi tekrar beraberce nasıl düzeltebiliriz sorusunu sormaları için onları yönlendiriyor. Tekrar topluluğun ayağa kalkabilmesi için, tekrar kültürel, finansal açılardan kalkınabilmesi için ne yapabiliriz diye düşünmelerini yönlendiriyor. Bizde aynı düşüncelerle donatmalıyız zihnimizi, herbirimizi kayıran ve yüreklerimizi tek tek bilen Yüce Rab bizlerinde bir birlik ve topluluk olarak kaynaşmamızı, imanda güçlenmemizi ve beraber durmamızı teşvik ediyor.
Bağışlar:
Öyle görünüyor ki Rabbin planı var bu insanlarla, şehirdeki evler yıkılmış ve tekrar bir topluluk olmak için insanlar bir araya geliyor, hatta hayvanlarını bile getiriyorlar. Hep beraberler fakat evlerin onarılması hayatın tekrar başlayabilmesi için paraya ihtiyaçları var. Bu anlamda ailelerin başları öncülük yaparak ciddi yardımlar yapıyorlar. Bahsettiğimiz rakamlar yüzbinler, milyonlarla ölçülebilir. Öyle cebinde ki bozukluğu atmıyor adamlar. Topluluğun kalkınabilmesi ve daha iyi bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için herkes elini cebine atıyor ve gerekli olan kaynağı sağlıyorlar, evler inşa oluyor, topluluk evlerine yerleşiyor, tekrar tek bir beden olarak Rablerine özgürce tapınabilecekleri bir ortama sahip oluyorlar. Bu sadece topluluğumuzu ondalık ve bağışlarımızla desteklemek değil fakat aynı zamanda hizmetimizle, dualarımızla, teşviklerimizle desteklemek demek ki bu konuda kendimizi sınamalıız. Bizler gerçekten bunlara dikkat ediyor muyuz?
Son Söz:
Rabbimiz ve Kurtarıcımız olan İsa Mesih her birimizi tanıyor, yüreklerini biliyor ve bizleri seviyor. Onu kurtarıcı olarak kabul eden her kişinin adıda Yaşam kitabında yazılı. Sonsuz yaşama kavuşacaklar, o isimleri yaşam kitabında yazılı olanlar. Rabbimizde bizim bir topluluk olmamızı, aynı bedende durmamızı ve imanda güçlenmemizi arzuluyor. Bizde kardeşlerim bu Ruhsal savaşta günahtan uzak, fakat birbirimize ve Tanrı'ya yakın duralım.
Bir topluluk için gerekli olan sevgi ve imanda büyüme için gerekli olan şeyler bu bölümde de gördüğümüz konular aslında “bir araya gelme, sevgi, adanma ve destek” gibi konular bizlerin daha sorumlu inanlılar olabilmemiz için bizleri bina edecektir. Mesih kendi bedenini vererek bizlere sevginin ne demek olduğunu açıklamıştır, bizlerde aynı sevgide birbirimizi ve kilisemizi bina edelim.